KAYITLAR | DEFTERE YAZ |
Gönderen:
Şen Yazgan
Yer:
Diğer
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 17:45
|
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Butun sevdiklerimin adları gibi
Adın geliyor aklıma
BARIŞ BARIŞ BARIŞ
Bu kadar güzel, bu kadar yakışıklı, bu kadar genç, bu kadar zamansız......................
.
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Şeref Karasu
Yer:
Ankara
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 15:38
|
Sanki bir şakaydı bu!.. birazdan uyanacaktı,
Birazdan ateşi karıştırıp bir cıgara saracaktı...
Oysa ölüm, sadık kalmıştı randevusuna, ah...
Ruhun şad,mekanın cennet olsun sevgili kardeşim BARIŞ....
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Nedret Sayılı
Yer:
Ankara
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 13:24
|
Sevgili Barış
Seni bizzat tanımamama rağmen çok üzgünüm.Ben annen ve babanın Bankadan arkadaşıyım.Bu kadar genç yaşta hayata veda etmeni kabul etmek gerçekten zor.Anı defterine yazılanları okuyunca ne kadar sevilen bir genç olduğunu da anladım.Bu acıyı daha da çoğaltıyor.Allah ailene ve sevenlerine sabırlar versin.Nur içinde yat
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Bahar
Yer:
Ankara
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 13:17
|
Yum usulca gözlerini
Uzat üşümüş ellerini
Sakla o masum yüreğini
Zaman gibi sessiz uyu bu dünya dipsiz bir kuyu
Pamuktan kalbin solmadan
Hayat yüzüne vurmadan
Uyu yavrum uyu bu dünya dipsiz bir kuyu
Uyu melek yüzlüm uyu bu dünya dipsiz bir kuyu...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Elif Güliz BAYRAM
Yer:
Diğer
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 12:02
|

Canım kardeşim... Barışım...
1 hafta oldu tam bir hafta... Telefonun o acı acı çalışıyla uyanmamızın üzerinden tam 1 hafta geçti... Babamın "Ne oldu?" haykırışını duyuşumun üzerinden tam 1 hafta geçti..."Barış'ı kaybettik" demiş Tahsin Amca. Ne biz ne babam inandı duyduğumuza..."Yok" dedim ben, yanlış duydu babam uyku sersemi "Kavga ettik dedi, Tahsin Amca kaybettik demiş olamaz."
...Ve o gün bugün Badiciğim. elim ne kağıda kaleme, ne de bilgisayara klavyeye gidebildi... Neyi bekledim bilmiyorum. İnanabilmeyi belki, içime sindirebilmeyi... Ama yok yok... Biliyorum ne inanabileceğim bu gidişine, ne de sindirebileceğim yokluğunu içime...
Ne zor kuruyorum bu cümleleri bilsen, oysa benim işim bu yazmak, kelimeleri en güzel, en isabetli şekilde kullanmak...Ama şimdi her harf boğazıma düğümleniyor, her kelime gözümden yaş olup akıyor... Nasıl kurarım -di'li geçmiş zamanlı cümleler...Birlikte yapacak, yaşanacak, paylaşacak onca şeyler olduğuna inanırken...
Ama anlatmak istiyorum herkese... Fotoğraflarda görüdüklerinden daha da yakışıklı bir kardeşim olduğunu... O güzel gözlerin, kocaman bir yüreğin, dünyalar iyisi bir kalbin aynası olduğunu... Benim küçük prensimin aslında ne büyük bir adam olduğunu...
Henüz minikken Barış, ele avuca sığmadığından ailelerimizin her ayki toplantılarına katılmaya ara vermişti Semra Teyze ve Tahsin Amca. Onlarla görüşmek ancak onların evine gittiğimizde mümkün oluyordu... O arkadaki küçük odaya gider kendi minik dünyasında büyük işler çevirirdi bizim Barış...
Aradan yıllar geçti Barışkom büyüdü...Ve bir yaz tatilinde ben onun yüreğinin ne kadar büyüdüğünü gördüm...Öyle kibar, öyle efendi, öyle dürüst, öyle doğru düzgün bir çocuktu ki o... Hiç sahip olmadığım erkek kardeşim oldu bana... Teşekkür ettim Semra Teyze'ye hatırlar mı bilmem "İyi ki doğurmuşsun Semra Teyze Barışı bize sağol..."
O tatilden ne çok anı var...
Efser'in anlattığı o arı sokması mesela... Bir arıyı dahi incitmemişti Barışkom... O arı gelip beni soktuğunda ise canım öyle yanmıştı öyle yanmıştı ama kıyamamıştım ikisinin üzüntüsüne... Sanki arıya onlar demiş de arı benim canımı yakmış gibi suçluluk duymuşlardı... Barış'a kıyamadığımdan, iyiyim merak etme derken sırtımdan ateşler çıkıyordu...
Ya Kemer'e gidişimiz... Orada harika bir deniz dururken bir yanda, mayolarını giymeyi unutan ablaları denize giremiyor diye adım bile atmamıştı Barışım denize... "Sizin giremediğiniz denizde benim ne işim var" demişti bize..."Yazlığa döndüğümüzde birlikte yüzeriz orada da deniz var..."
Barış bizim yanımıza İstanbuldan gelmişti galiba o zaman... Üşütmüştü yolda... Nasıl öksürüyordu ama nasıl... O öksürdükçe benim içimden birşeyler parçalanıyordu, kıyamıyordum Badicana... Bir kase balın içine kestim soğanı koydum buzdolabına... Ertesi sabah ve ondan sonra her sabah bir elimde tatlı kaşığı bir elimde soğanlı bal Barış'ın peşinde... "İç şundan bir kaşık" diye... O kötü tadına rağmen bana güveninden veya kırmak istemediğinden olsa gerek hiç ses çıkarmadan içti Barış... Ve derken öksürüğü kesildi... Teşekkür etti bana Barış... Oysa ne gereği vardı ki... Ben zaten ona kıyamıyordum öksürüyor diye...
Biliyordum ama o da kıyamıyordu bana, Elif Ablasına... Gerçi hep "abla deme bana" derdim... Dalga geçerlerdi, Efser'le bir olup,benimle "Ayşen Gruda'nın filmindeki gibisin; abla deme bana abla deme bana..."
Daha bu yıl, yine bir gece vakti babamı hastaneye götürmem gerekti... Ama nasıl yalnız giderim... Annem Tahsin Amcaya haber verir vermez Barış kalkmış uykusundan, fırlamış gelmiş hemen "Ben götüreceğim sizi" diye... derken Tahsin Amca, babam, Barış ve ben düştük acil yollarına... Hastaneye vardığımızda saat epey geçti... Ama doktorlar o test bu test diye bizi uğraştırıyorlar ve durumun ne olduğunu tam açıklamadan hastaneye yatıracaklarını söylüyorlardı babamı... Barışım bir an bile yanımdan ayrılmadı... Her zaman ben onu konuşturup güldürmeye çalışırken, benim sessiz sakin kardeşim konudan konuya geçiyor, beni güldürmeye çalışıyordu o bekleme odasında. Derken babamın hastanede yatacağı kesinleşince Barış bana döndü "Seni eve götüreyim, yat uyu dinlen" dedi "Ben beklerim Mahmut Amcamın başında babam da burada hem"...
Yine bir gün Barışla televizyon izliyorduk, haberleri sunan çocuğun takım elbisesini, kravatını çok beğendik... "Sana da çok yakışır" dedim Barış'a... "Alalım bundan"... "Düğününde giyerim" dedi kardeşim bana... "Düğününde giyerim"... Gelin arabamı da o kullanacaktı... Benim yiğit kardeşim... Şimdi BaDi plakalı arabam kaldı geride... Barışım onu kullanamadan...
Böyle daha ne anıları var bende Barışın... Patates kızartması ortağımdı o benim bir tek onunla seve seve paylaşırdım patateslerimi... Bulaşık dizme işindeki eşlikçim... "Git otur ben yaparım" dememe rağmen illa yardım edenimdi her işimde... Arabamı çarptığımda tamire birlikte götürelim diyenimdi...
Tam 1 hafta oldu... Sanki her an çıkıp gelecekmişsin gibi... Yüzünde o güzel gülümsemen... "Şaka yaptım size" diyeceksin gibi...
Ne desem boş... Ne desem anlamsız... Hiçbir kelime yetmiyor acımı ve sana olan sevgimi anlatmaya... Hele seni anlatmaya...
Dilimde hep bir şarkının ilk sözleri...
DALYAN GİBİ BİR ÇOCUKTU... BENİM GÖZÜMDE KÜÇÜKTÜ...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Ayla Alkıvılcım
Yer:
Ankara
Tarih:
29 Ekim 2008, Çarşamba 10:23
|
Yüzü gibi gönlü de güzel Barışım.
Kırk yıllık dostluğumun en küçüğü, büyüdüğünü adım adım izleyip gözünde hüzüne bile kıyamadığımız sana, en son bizler için yaptığın fedakarlık nedeni ile teşekkür etmiştim.
Şimdi; kısacık hayatında bu kadar çok sevilmeyi hak ettiğin için, sevdaya değer bir çiceğe sevdalandığın için teşekkür ediyorum.
Senin acınla tüm evlatlara sesleniyorum BU VATANIN SİZİN GİBİ YİĞİTLERE İHTİYACI VAR yüreğinizi dağlamayın.
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Fulya...
Yer:
Diğer
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 23:38
|
Sevgili Barış...
Yıllar sonra sana böyle bir sitede şu yorumları yapacağım aklımın ucuna dahi gelmezdi...Ölüm haberini aldığım günden beri derin bir üzüntü içerisindeyim:(Korkunç bir mutsuzluk sardı içimi...Hayatı sorgulamaya ve derin derin düşünmeye başladım ...Anladım kii hayat gerçekten çok kısa ...Anladım kiii şu hayatta hiçbir şey için kimseyle kötü olmaya gerek yok...Kimseyi kırmaya,üzmeye; hiçbir şey için üzülmeye hiç gerek yok...
Başta sevgili ailene, özellikle anne ve babana baş sağlığı ve sonsuz sabırlar diliorum...Mekanın cennet olsun...Huzur içinde uyu...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Önder Akcengiz
Yer:
Ankara
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 23:32
|
Mekanın cennet olsun .. Söylenebilecek çok şey ama nafile; efendiliğin, saygın ve doğru duruşunla arkanda çok güzel hatıralar bıraktın, ama bizleri çok üzdün Barış .. Annene, babana, sevdiceğine ve sevenlerine allah sabır versin ..
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Melis
Yer:
Diğer
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 22:17
|
Sözün bittiği yerdeyim Barış...Çarşamba sabahı 8'de aldığım telefonla hayatımın şokunu yaşadım.Bu sefer gözyaşlarım vefatın için akıyordu..Bunca yıl aradan sonra ben yine senin için ağlıyordum..İnanamadım hala da inanamıyorum...
Sözün bittiği yerdeyim Barış..Seni son yolculuğuna uğurlamak çok zordu; çok acıydı...Sen gördün mü bizi arkanda bıraktığın gözü yaşlı insanları..? Hepimizin gözyaşları senin için akıyordu..Herkes senin için ağlıyordu sessiz sessiz..İçimizde o kadar soru işaretleri bırakarak gittin ki keşke sorsaydık zamanında dediğimiz...
Sözün bittiği yerdeyim Barış...İsyan etmek yersiz,neden demek yersiz..Şu an çok güzel bir yerde olduğuna eminim..Allah ailene ve sevdiklerine sabır versin..Kaderde seni son yolculuğuna uğurlamak mezarına çiçek koymak da varmış.
Mekanın Cennet olsun..Huzur içinde yat..Dualarım seninle....
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
özcan kazan kazakoğlu
Yer:
İstanbul
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 20:46
|
sevgili Barış Özgemizin Barış ıseni 3kez görebildim ama büyük Barış ve REMZİ Babamdan bahsini çok duydum.acımız çok büyük...son yolculuğunda yanındaydım, o kalabalığın hepsi senin ne kadar mütevazi.yardımsever.candostu olduğunu anlattılar.bu kadar güzelliği o kadarcık seneye nasıl sığdırdın canım semra teyzecim Tahsin amcam Özgem bukar güzel aileye nazar değdi bence .Barış ın mekanı cennet olsun sizede sabırlar diliyorm
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
GÜLHAN KÖPRÜLÜ
Yer:
Ankara
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 20:25
|
CANIMIZ BARIŞ'IMIZ
Bana bir İlkbaharda MERHABA demiştin,
Sonbaharda ELVEDA,
Neydi bu acelen ömrünün baharında.
Hep yaşamak isterdin hayatı,
TOZU DUMANA KATA KATA.
Ailen ve tüm sevdiklerin şimdi kara yasta.
HER ZAMAN KALBİMİZDESİN.
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
sema nalkesen ırmak
Yer:
Antalya
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 15:19
|
canım kardeşim bugün aramızdan ayrılışının 7.günü tam 1 hafta sonrada doğum günün 4 kasım.daha 24 yaşında bir melek olacaktın.senin bizi gördüğünü duyduğunu biliyorum.daima biz sana ve diğer sevdiklerimize gidene kadar seni her zaman yanımızda hissedeceğiz.senin ac ın tarif edilemez Barışım bir saniye aklımdan çıkmıyorsun.seninle geçirdiğmiz günler unutulmaz sen benim küçük kardeşimsin daima da öyle kalacaksın.bende bir gün senini yanına geldiğimde beni Annemle birlikte karşılayacaksın biliyorum benim küçük meleğim.sen benim kıymetlimsin sen benim canımdan çok sevdiğimsin.seni göremesemde duyamasamda sana her zaman yazacağım her zaman senle dertleşeceğim kuzum.Seni çok seviyorum Barışım keşke elimden sana dua etmekten başka şeyler gelseydide Annenin Babanın Özge nin kendimin ve seni seven herkezin acısını dindirebilseydim.Canım kuzum seni çok seviyorum
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
seda yılmazkaya
Yer:
Diğer
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 10:24
|
Şarkıda söylendiği gibi
"En güzel şeylerin bile yavan kaldığı aklımın ucundan geçmezdi..
İnanmak gelmiyor içimden"
Bilirim hiç bir söz teselli etmez şimdi geride kalanları
Kim dindirebilir ki bu tarifi imkânsız acıları
Kim geriye getirebilir ki yüreği tertemiz Barışımı
İnanmak gelmiyor içimden…
Ama bir şey var ki bir insanın bunca seveni varken
Tanıyan tanımayan herkes onun için üzülürken
Babası bütün hakkını ona helal ederken
Tek teselli bunlar olsa gerek… inanmak gelmiyor içimden…
Dimdik durmanın zamanıdır şimdi
Gurur duymanın zamanıdır
Böyle evlatlar yetiştirmenin zamanıdır şimdi…
Canım benim doğumunu bildiğim
Tatlı yaramazlıklarını bildiğim
Canım kardeşimin canım kardeşi
Rüyalarımıza gir ve anlat bize Cenneti…
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Eren Rençberoğlu
Yer:
Ankara
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 09:57
|
Barış, seninle hiç tanışmadık ama yolda hep karşılaştık. Senelerce aynı kampüse girdik çıktık.
Bunca insanın bu güzel sözlerinden sonra diyecek bir şey bulamıyorum...
Mekanın Cennet olsun. Allah ailene ve sevenlerine sabır versin..
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Zelal
Yer:
Ankara
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 09:00
|
Aklım almıyor, almıcakta...Mekanın cennet olsun canım benim...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Gülce Kutluk
Yer:
Ankara
Tarih:
28 Ekim 2008, Salı 01:44
|
Bir saat önce haberim oldu.. Üzüntümü tarif etmem imkansız.Canım Barışım mekanın cennet olsun çok erken bıraktın bizi.. keşke daha erken haberim olabiseydi ve son yolculuğunda yanında olabilseydim ancak malesef ki imkansızlıklar yüzünden ancak haberim oldu..
Hepimizin başı sağolsun..
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Didem Kaya
Yer:
Diğer
Tarih:
27 Ekim 2008, Pazartesi 23:37
|
Canım Barışım ne denir ki acımız çok büyük... Sensizlik çok zor olacak....
Her zaman aklımdasın, kalbimizdesin...
Neden bu kadar erken???
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Esra Işık
Yer:
Ankara
Tarih:
27 Ekim 2008, Pazartesi 22:41
|
Seninle tanışma fırsatımız olmadı, ama seni tanıyan ve seven herkes o kadar güzel anılarını paylaşıyorlarki seni tanımadanda ne kadar iyi bir insan olduğunu anlamamak imkansız...eminim cennettesin...eminim kimse seni unutmayacak ve unutulmana izin vermeyecek...yaptığın iyiliklerde ve anılarda yaşayacaksın.
Allah Semra teyzeye,Tahsin amcaya ve canım arkadaşım Özge'ye sabır versin...Dualarımız hep seninle...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
hanife öztürk
Yer:
Ankara
Tarih:
27 Ekim 2008, Pazartesi 21:53
|
sevgili barışı genç yaşta kaybetdiğimiz için çok üzgünüm.. bu acıyı ailesiyle paylaşıyorum..
dünya iyiisi oğlumuza: Allah'tan Rahmet, ailesine sabırlar diliyorum..
melek yüzlü barış; seni unutmayacagız.
mekanın cennet olsun ...
|
Yukarı |
|
|
Gönderen:
Mustafa arpacı
Yer:
Ankara
Tarih:
27 Ekim 2008, Pazartesi 20:34
|
hayatımda seninle iki kere konuşma fırsatım oldu gerçekten çok düzgün çok iyi bir insandın mekanın cennet olsun...
|
Yukarı |
|
|